theHunter
Çok çok
öncelerde bir arkadaşımın tavsiyesiyle keşfettiğim, şimdi ise Steam’de tokat
manyağı yaptıklarına şahit olduğum, “aslında tanısan seversin” diyeceğim güzel
bir oyundur kendisi.
Geliştirici ve Yayımcı: Expansive Worlds, Avalanche Studios Çıkış Tarihi: 5 Mart 2009 Website: www.thehunter.com |
The Hunter’da
sürekli yeni haritalar ve hayvanlar geliyor. Bu oynama isteğinizi körükleyen
bir özellik. Haritaların soğuk ya da sıcak ortamda olmasıyla üstünüzdeki
kıyafetlerin etkilemesinden tutun, rüzgârın estiği yöne doğru kokunuzun
savrularak hayvanları kaçırabilmenize kadar güzel detaylar ele alınmış. Bunlara
uygun kıyafetler, teçhizatlar oyunun marketinde var. Bu konuya biraz sonra
değineceğim.
“Ne güzel,
doğanın içinde yürüyormuşum gibi hissedeyim. Tüm özellikleri açayım.” derseniz,
kasacağını öngördüğüm oyun, ortalama bir dizüstünde bile doğru görüntü
ayarlamalarıyla çalışabiliyor da. Türkçe ara yüzüyle, The Hunter oynaması
ücretsiz… mi acaba? Zurnanın zırt
dediği yerdesiniz sayın okuyucular. Tokattan kıpkırmızı kesilen yanak da tam bu
olarak bu taraf.
Ücretsiz
indirdiniz. Oyunu büyük bir merakla açtınız. Şans eseri bir hayvana denk
geldiniz. Nişan alıp, ateş etmek için davrandınız. Ekranınıza bir yazı ilişir:
“xxxx öldürmek için lisans almanız gerekmektedir.” Haydaaa, bu oyun bedava değil miydi? İşte aslında ücretsiz tarafı
demo gibi. Demo haliyle süresiz oynayabiliyorsunuz, tüm haritalara girip çıkabiliyorsunuz
(başkalarının açtığı haritalara tabi), 2 adet de bedava silahınız var ama
sadece 4-5 farklı hayvanı vurabiliyorsunuz. (Sadece erkekleri puan veriyor) Bunlardan
2’si haftalık değişiyor.
Wiki Hunter sitesinde gösterilen ücretsiz silahlar ve lisans istemeyen av hayvanları |
Zaten her
silahla ya da her kurşunla, kafanıza estiği gibi her hayvanı vuramıyorsunuz. Bu
güzel bir özellik kanımca, sportmenlik adına gerçekçi. Elbette, o silahları ve
kurşunları (yay aldıysanız-okları) parayla satın alınan Em$(oyunun para birimi)
ile oyun içi marketten alabiliyorsunuz. Bedava Em$ kazanma şansınız var lakin
yönlendirilen anketler/siteler her zaman işe yaramıyor. Buna rağmen, işe
yarayanları bulabilir ve para harcamadan birkaç silah alabilirsiniz.
Sabır
Simülasyonu olarak adlandırmama neden olan, saatlerce yürüseniz bile tek bir
hayvana rastlamama şansınız olan The Hunter’ı ne olursa olsun öneriyorum. Hele
muhabbet edeceğiniz, beraber avlanabileceğiniz arkadaşlarınız varsa inanın çok
keyifli. Tek başınıza takip edebileceğiniz avcılık yarışmaları, oyun içi
başarımlar da tek başınızı sizi eğliyor. Ben, üç aylık olan başlangıç paketiyle
oynadım. (Sitesinde $10, Steam’de 24TL) Elinizdeki silahlara sınırsız mermi/ok
veren ve kendi haritanızı açmanızı sağlayan bu paket gayet yeterli oluyor. Ayı
arkanızdan yaklaşıp, üstünüzde debelendiğinde intikam duygusuyla eliniz inceden
gidiyor bu pakete. Süre bittikten sonra özlediğinizde tekrar alıp,
girebiliyorsunuz. Profiliniz sabit kalıyor. Çok sevdiyseniz daha üst paketleri
de deneyebilirsiniz.
Gönül
isterdi ki, belli bir para istesinler, şu oyunu alalım ve özgürce oynayalım
ancak firma yeni haritalar ve hayvanlarla oyuncuları çektiği gibi, marketine de
yeni eşyalar/teçhizatlar/avcı köpekleri getirerek özendiriyor, gözlerini
cüzdanlara çeviriyor. Dediğim gibi, güzel bir avcılık simülasyonu. Başlangıç
paketini alıp denemenizi öneririm.
Başka simülasyon isterüüük diyenlere Game Dev Tycoon,
Hayvanı keyfi değil de, etinden-derisinden yararlanmak için
vurayım isteyenlere Rust, buyrun efendim.
Artılar
|
bazeNNubNOT: 6 metascore: - |
Eksiler
|
Yorumunu Paylaş