Pokemon GO (Beta) [Uzun inceleme]
Pokemon GO için bir hafta önce
yazdığım incelemeyi tamamen değiştirmem gerekti. Nedeni biraz uzun…
Geliştirici: Niantic, Inc. Yayıncı: The Pokémon Company Çıkış tarihi: 6 Temmuz 2016 Website: www.pokemongo.com |
Başlığa özel olarak “Beta”
vurgulaması yaptım, nitekim şuanki sürümü daha beta niteliğinde. Ayrıca Niantic
ve Nintenda “Tamamdır bizim resmi sürümümüz budur.” diyene kadar da sabırla
bekleyeceğim, çünkü şuanki oyunları BERBAT! (Salonda şaşkınlık gizleyen
fısıltılar ve tepkili uğultular yükselmeye başlar) [Devamı çok uzun, nedenini
merak etmeyip, kısa incelemeye gitmek isteyenler şöyle gelsin, tıklasın]
Bir saniye izin verin
açıklayayım!!
Ben de Pokemon GO’nun yapılacağı
açıklamasını ilk okuduğumda, her Pokemon hayranı gibi sevgi pıtırcığı olmuştum.
Çıktığı gün ise sevgi şelalesi oldum, aktım. APK’lerle indirip serverları
tıkayanlar arasında idim. Pokemonlarımla buluşmak için ilk günlerde
kilometrelerce yürüdüm. Herşey güzel gidiyordu ta ki Anadolu’nun küçük
şehirlerine iş gereği gittiğim günlere kadar. (Uğultu salona daha da hakim
olmaya başladı)
Durun! Evet, Pokemon GO oyununu
bıraktım! Ama suçu Anadolu’ya atmayacağım, bırakın devam edeyim!
Komşularına nazaran küçük kalan
şehirlerimizde dolaştığım sıralarda, oyuna 40. seviye geldiğine dair açıklama
yeni gelmişti. Fakat toplasan 10 PokeDurağı olmayan bu yerleşkelerde, rattata
ve pidgey’den başka herhangi bir pokemonun bile nadir sayılacağı bu şehirlerde
PokeGYM’lere tıkladığımda 30. seviyeden aşağı pokemon ustası görmedim! Hepsinde
de 2500CP Charizard’lar, 3100CP
Dragonite’lar fink atıyordu. Bu durum benim gibi sürekli oynayıp, taktiklerle,
uğraşlarla, o kadar oynamaya rağmen yeni seviye 26 olabilmiş biri için anlaması güç oldu. Ki,
yine yakın zamanlarda, bu oyunu botsuz en çok oynayan kişinin 31. seviyeye anca
geldiği bilgisini de şuraya iliştireyim.
Bu yüzden mi oyunu bıraktın bazeNNub? Hayır. Sürekli duyageldiğim
ama hiç yanaşmadığım, “Nasıl olsa bu oyunu piyasa sürenler sağlam şirketler,
hile yapanları yakalar, engellerler.” düşünceleriyle aklımdan bile geçirmediğim
Fake GPS (Sahte GPS) programlarını araştırmaya başladım. Buldum, yükledim ve
oynadım. 2 gün oynadım. Hiç banlanmadım. Hatta beni nasıl yakalayabilirler
aklım ermiyor bile. Program o kadar düzgün çalışıyor. Hmm, heralde bu olaydan sonra bıraktın? Hayır! O kadar basit değil.
Sonrasında pokemonları kendi kendine toplayıp, hızla level kazandıran botları
araştırmaya başladım. İki farklı türünü buldum. İkisini de yükledim ve iki
farklı profille ikisini de üç gün boyunca çalıştırdım. Hiçbir sıkıntı yaşadım. Ve oyunu bıraktın? Hayır, hayır. Keşke
bu kadar olsa. Bir bot yanlışlıkla, verdiğim koordinattan çok uzakta başlattı.
PokeDurağını çevirememeye, pokemonları yakalayamamaya başladım. “Aha” dedim,
sonunda banlandım. Bot da bunu onayladı. "Softban yemiş olmasınız,” yazdı. Ama
devamında “Bu softbandan kurtarmak için size özel bir uygulamamızı deneyeceğiz,”
diye de ekledi. 15 saniye sonra “Softbandan kurtulmuş olmasınız,” yazdı ve takiben
güle oynaya pokemon avlayıp, poketopları toplamaya devam etti. 15 saniyelik bir
ban. Ve hala o bot çalışıyor. Cezalandırmanın bir anlamı olmadığını
öylelikle öğrendim. Bu yüzden bıraktığını
söyle, bundan sonrası artık nubunun nubusu… Üzgünüm, dahası var. Bu
botlarla haşır neşir olduğum 4. gün araştırmalarıma devam ederken, botların her
güncellemeye uygun yeni bir sürüm çıkardıklarını da öğrendim. Bunun yanısıra,
Dragonite, Charizard, Venasur, Mr. Mime, Lapras, Snorlax ve diğer tüm bulunması
çok zor olan pokemonları çatır çatır toplayan, hatta çok topladığı için
performanslarına bakarak geri kalanını transfer eden başka bir bot buldum. Oyun
sonu pokemonlarını toplayan bu botu da bulup, çalıştırıp, 2 gün boyunca yine
ban yemeyince oyunu bıraktım. Şimdi bırakmakta haksızsam, haksızsın deyin. Yorumlara
buyrun, haksızsın yazın.
Diğer incelemelerimin hepsini
olabildiğince kısa tuttum bunu bu kadar uzatmamın nedeni, ilk hafta çok büyük
bir hevesle başlamış olup, sonra rekabetin tamamen ortadan kalktığını
öğrenmenin verdiği hayal kırıklığıdır.
Bırakma hikayemi bir kenara
bırakıp sadece incelemeye geçersek.
Öncelikle iki adım atmaya üşenen
insanları bile dışarı dökebilmek her babayiğidin harcı değildir. Bunu başardığı
için ayrıca takdir etmek lazım. Onun dışında pokemonları yakalama, güç artırma
ve seviye atlatma mekanizmasını da çok sevdim. Arayüzünü de her geçen gün daha
da kullanışlı hale getiriyorlar. Türkiye serverlarının açılması ile Türkçe de oynanabilir olması ana diliyle oynamak isteyenleri cezbeden ayrı bir özellik.
Daha beta olduğu için bunlar
dışında çok bir özelliği yok. Sanırım Gym savaşları en önemli noktası şuan. Takımların herhangi bir artısı söz konusu değil fakat gym tutma konusunda en güçlü takımı seçmek avantajlı gözüküyor. (İddialı oynayanları Mystic takımına beklerim. Dünya genelinde de en az kişiye sahip grup olması biraz alay konusu imiş.) Gym
başına 10 pokealtın alabiliyorsunuz. 21 saatte bir toplayabildiğiniz için,
olabildiğince çok gymi korurken, o altınları toplamak en mantıklısı. Altınlarla da çantanızı genişletebilir, yanınızda taşıyabildiğiniz pokemon sayısını artırabilir ve diğer kullanışlı eşyaları alabilirsiniz.
Pokemonların türlerine göre uygun
yerlerde doğması (Su pokemonlarının denize kıyısı olan yerlerde çıkması gibi)
çok güzel olmuş. Ancak bazı yerlerde az rastlanan pokemonlar, diğer büyük
şehirlerde adım başı çıkması durumu pek de hoş değil. İstanbul’da bile nadir
rastlanan pokemon, A.B.D.’nin herhangi bir şehrinde kolaylıkla bulunabilir
halde. Şehirlerin kendi içinde savaşıyor olması gerçekleşebilseydi, herkesin
ulaşabildiği pokemon aynı, rakipleri de aynı olacağı için sorun olmayabilirdi
ama Fake GPS ve botlar işin içine girince dengesizlik diz boyu oluyor.
Google Maps’in alt yapısını
kullandıkları için şehirlerdeki PokeDurağı ve Gym sayısı da çok orantısız.
Küçük anadolu şehirlerinde toplam 20 pokestop varken, İstanbul’da Beşiktaş
sahilinde birbirinin dibinde çok daha fazla durak var. Aynı şekilde
yurtdışındaki birçok küçüklü büyüklü şehirde de durum aynı, pokestop
fazlalılığı var. Tabi, harita uygulaması ve yerini bulma uygulamasını kullanmasından dolayı ciddi bir şarj sıkıntısı da yaratıyor. Ek güç depolarıyla ve şarj aletleriyle dolaştırarak sabrımızı daha ne kadar sınayabilirler, tam bir muamma.
Yakında karşılıklı savaşma ve
takas özelliklerinin geleceğini duyuran Niantic, eğer bu pokestop ve gym
sayılarındaki orantısızlıkları, pokemon çeşitliliğindeki dengesiz dağılımı, bot
kullanımını ve şimdiye kadar kullananları ekarte etmezse zaten bu oyuna çok da
bir ömür biçmiyorum. Hele planladığı Pokemon GO Plus isimli ek bir cihaz satma stratejisi hayal olur. (Cep
telefonuna gerek kalmadan sizin için yakında pokemon varsa haber edecek
ve emrinizle yakalamaya çalışacak, eğer pokedurağa rastlarsa da
çevirecek. Botlar bunu evden yapıyor zaten.) Anca otobüs beklerken “dur bakayım, pokemon varsa
yakalayım”cılar ve botcular kalır. Bu sayıyla da ne kadar kâr yapar ben bilmem.
Elbette, oyuncu olarak önermeyeceğim bir oyun olur. Ki şuanda da önermiyorum.
Merak edenler tabi girip oynasınlar, heveslerini alsınlar. İlk iki hafta çok
güzel oluyor. “Gymler umrumda değil, ben yürüyüşü ve pokemon avını çok
seviyorum”cuların da yolu açık olsun, tabi ki.
Aslında bu oyunun 9 ve üstü puan alması işten bile değildi, fakat gerçekler böyle. Hala pokemon yakalama ve iyi bir
PokeUstası olma hevesim var. O yüzden, resmi sürümü ortaya çıkana kadar gameboy’umu
ve Pokemon Sarı versiyon oyunumu tozlu rafımdan aldım. Çimlerde dolaşa dolaşa,
önümü sürekli kesen diğer ustalarla savaşa savaşa en iyisi ben olacağım,
HEPSİNİ YAKALAYACAĞIM!
Bu eksilerden sonra bana başka oyun öner diyenlere Gameboy'unuz varsa herhangi bir pokemon oyununu öneririm,
Ya devasa çok oyunculu bir oyunda yaratıklarımı savaştırmak istiyoruz bağırışlarına World of Warcraft derim (Ne alakası var? Ee, evcil yaratık savaşları en âlası!)
Başka mobil oyun önerin var mı sorusuna da Clicker Heroes, efendim.
Bu eksilerden sonra bana başka oyun öner diyenlere Gameboy'unuz varsa herhangi bir pokemon oyununu öneririm,
Ya devasa çok oyunculu bir oyunda yaratıklarımı savaştırmak istiyoruz bağırışlarına World of Warcraft derim (Ne alakası var? Ee, evcil yaratık savaşları en âlası!)
Başka mobil oyun önerin var mı sorusuna da Clicker Heroes, efendim.
Artılar
|
bazeNNubNOT: 5 metascore: 68 |
Eskiler
|
Yorumunu Paylaş